14 Kasım 2012 Çarşamba

Kısırlık çözümsüz değildir...2


Bundan 10-15 yıl önce kesinlikle çocuk sahibi olamayacakları söylenen çiftlerin pek çoğunda günümüz teknikleri ile artık gebelik elde edebilmekteyiz. Yardımcı üreme tekniklerinde son yıllardaki bu gelişmeler, çocuk sahibi olmakta güçlük çeken birçok çiftin derdine derman olmaktadır.
Unutmayın, kısırlık bir sakatlık veya utanılması gereken bir eksiklik değildir! Herhangi bir diğer hastalık gibi zamanında uzmanına başvurulduğunda çözülebilen bir durumdur.
Evli çiftlerin yaklaşık %15'inin çocuk sahibi olmakta güçlük çektiklerini ve bu çiftlerin yaklaşık yarısında bu güçlüğün ardında yatan sebebin erkek faktörü olduğunu bilmekteyiz. Erkek kısırlığı karşımıza basit sperm hareketliliği problemi gibi çok hafif problemlerden, testiste sperm yapımının tamamen kaybı gibi çok ciddi problemlere kadar uzanan çok geniş bir yelpaze ile çıkmaktadır.
Erkekte üreme hücreleri, organlar ve bu organların çalışma sistemlerini gözden geçirmek, kısır bir erkekte nasıl bir yol izlediğimizin anlaşılmasına yardımcı olacaktır:
Erkek Üreme Organları Nasıldır?
Erkekte sperm yapımından sorumlu olan organ testislerdir. Testisler, vücut dışında , skrotum olarak adlandırdığımız çok katlı kas tabakasından oluşan bir kese içerisinde yer alırlar. Bu yerleşim nedeniyle testislerin sıcaklığı, vücut sıcaklığından daha düşüktür.
Testislerin iki temel görevi vardır:
1.Testosteron hormonunu üretirler
2. Sperm üretirler
Testisler yaklaşık 4-5 cm uzunluğunda olup, çevreleri 'tunika albuginea' adı verilen sağlam bir zar tabakası ile çevrilidirler.
Testis dokusu, hormon üretiminden sorumlu hücreler ve sperm üretimine destek veren hücreler arasında yer alan ince kıvrıntılı kanallar şeklinde izlenmektedir. Bu kanalların içerisinde, farklı gelişim evrelerindeki sperm hücreleri yer almaktadır.
İnce kanallar testisin ortasına doğru birleşerek daha geniş kanallara açılır ve bu kanallar testisin üst-arka kısmında toplanarak epididim adı verilen kanallar topluluğunu oluşturur.
Epididimde yer alan kanallar son derece kompakt bir yapıya sahiptir. Bu kanallar açılacak olsa toplam uzunluğunun yaklaşık 6 metreyi bulacağı bilinmektedir. Epididimden tek ve kalın bir kanal testis dışına çıkar. Bu kanala 'vaz deferens' adı verilir.
Vaz deferens testisten çıkar, kasıkta yer alan "inguinal kanal" içerisinden karın duvarı içerisine geçer, mesanenin yanından dolaşarak prostat seviyesinden, penis içerisindeki üretraya açılır. Vaz deferens, idrar kanalına açılmadan hemen önce prostatın her iki yanında yer alan "seminal vezikül" adlı salgı bezlerinin çıkış kanalı ile birleşir. Bu noktada testisten gelen spermler, prostat ve seminal vezikülden kaynaklanan yardımcı salgılar ile birleşir. Böylece testiste üretilen sperm, uzun bir yol katederek, idrar çıkışını da sağlayan üretra ağzına ulaşmış olacaktır.
Sperm Üretimi Nasıl Olur?
Gebelik oluşturacak potansiyele sahip bir spermin ortaya çıkması oldukça karmaşık bir süreç sonucunda gerçekleşmektedir. Sperm üretimi erişkin yaşta başlayarak hayatın ileri yaşlarına kadar hatta bazı erkeklerde ölümüne kadar devam etmektedir.
Testiste sperm yapımı, genetik ve hormonal olarak kontrol atındadır.
Genetik şifreler, sperm kök hücrelerinin oluşumu ve olgun sperm üretimi için gerekli gelişim basamaklarını kontrol etmektedir. Sperm üretimini ise hormonal uyarılar başlatmakta ve hayat boyunca devamını sağlamaktadır.
Hormonal sistemde ilk uyarıyı oluşturan merkez beyin içerisinde yer alan hipotalamus adındaki bölgedir. Bu bölgeden çıkan GnRH adındaki hormon, yine beynin alt kısmında yer alan hipofiz bezini uyarır.
Hipofiz bezi bu uyarıya FSH ve LH adı verilen iki hormonu salgılayarak cevap verir. Bu iki hormonun üreme sisteminde çok önemli rolü bulunmaktadır. Her iki hormon da testis üzerine etki yapmaktadır. FSH testisten sperm üretimini, LH ise testosteron üretimini uyarmaktadır.
Sperm üretimi yaklaşık 72 günlük bir süre gerektirmektedir. Dolayısıyla bugün yapılacak bir sperm tahlilinde değerlendirilecek olan spermlerin yapımı bundan yaklaşık 2,5 ay öncesine dayanmaktadır. Bu sürenin ilk 50 günü testiste geçerken, son 22-24 gün ise epididimde geçmektedir. Epididimde spermler hem olgunluk hem de hareketlilik kazanmaktadır.
İlişki sonrasında epididimden, vaz deferens yolu ile dışarıya çıkan spermler vajen içerisine dökülerek tüplerde son bulacak yolculuklarına başlarlar.
Erkekte Kısırlığın Başlıca Nedenleri Nelerdir?
Erkekteki kısırlık nedenlerini 2 ana grupta toplamak mümkün:
1. Spermin sayı ve kalitesini etkileyen üretim bozuklukları.
2. Yapısal bozukluklar (spermi dışarıya taşıyan kanallardaki tıkanıklıklar gibi)
Sperm üretim bozuklukları:
Erkek kısırlığı vakalarında spermin üretim ve olgunlaşma bozuklukları en sık rastlanılan durumdur. Üretim bozukluğu sperm sayısından kaynaklanabilir. Kadın yumurtasının döllenmesini engelleyen sorun, sperm hareketlerinin zayıflığı veya sperm şekillerinin (morfoloji) anormalliği ile de ilgili olabilir.
Erkeğin sperminin normal kabul edilebilmesi için sayısının en az 15 milyon/ml, hareketli sperm oranının %30 ve yapısal olarak normal sperm oranının %4'ün üzerinde olması gerekir. Sperm değerlerinin yukarıda belirtilenin altında olması halinde doğal yollardan gebelik elde edilmesinde belirgin zorluklar yaşanmaya başlanır.
Birçok faktör sperm hücrelerinin üretimi ve olgunlaşmasını olumsuz yönde etkileyebilir. Bunlar aşağıdaki başlıklar altında toplanabilir.
-İltihabi hastalıklar: Bazı bakteri ve virüsler erkekte yumurtalık iltihabına sebep olur. Yumurtalıklarından iltihabi bir hastalık geçiren erkeklerin yaklaşık %25'inde kısırlık problemi oluşur.
-Hormon bozuklukları: Sperm ve erkeklik hormonu olan testosteron hormonunun üretimi beyin sapından salgılanan iki hormon (FSH ve LH) tarafından kontrol edilir. Bu hormonların salınımına ait bozukluklar erkek kısırlığının %2 - 5'inden sorumludur.
-Çevresel problemler: Kanser tedavisi için kullanılan ışın ve ilaçlar sperm üretimini bozabilir.
Erkek Üreme Organlarındaki Yapısal bozukluklar:
Spermin üretim yeri olan testislerden dışarı çıkmasını engelleyen tam veya kısmi tıkanıklıklar kısırlık nedeni olabilir. Bu tıkanıklıklar doğuştan olabileceği gibi sonradan bir enfeksiyona da bağlı olabilir. Testis bölgesinden geçirilmiş bir cerrahi müdahale de tıkanıklığa yol açabilir.
Erkek kısırlığına yol açan çok sayıda sebep bulunmaktadır. Ne var ki, erkeklerin sadece çok az bir kısmında (%10-15) bir sebep tanımlanabilmektedir. Çoğu erkekte sperm yapımının neden bozulduğunu açıklamak mümkün olmamaktadır.
Bilebildiğimiz sebepler (varikosel, kabakulak vs) ancak kısır erkek grubunun çok az bir kısmında problemi açıklamamızı sağlamaktadır. Özellikle sperm yapımının genetik kodlarla kontrol edildiğinin ve bazı genetik problemlerin sperm yapımını olumsuz yönde etkilediğinin belirlenmesi, erkek kısırlığının altında yatan sebeplerin anlaşılabilmesi açısından çok faydalı olmuştur. Daha önce sebep bulamadığımız bazı problemlerde altta yatan sebebin genetik hatalar olduğunu ortaya koyabilmekteyiz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

hurlist